Çarşamba, Eylül 29, 2010

Sözün bittiği yer


Ben bu blogu tamamiyle kendim için, hayatımdan ve yaşadıklarımdan kesitleri hatırlamak için açmıştım. Dönüp baktığım zaman geçmişte neler hissettiğimi hatırlamak için..
Ama bunu unutmamak için yazmama gerek yok. Kendimi çok kötü hissediyorum..
Gazeteyi açtığımda görmek istediğim şeyin bu olmadığını iyi biliyorum
"Mardin’de 2003’te 12 yaşındaki N.Ç.’ye tecavüz ettikleri iddiasıyla yargılanan 33 kişinden 28’i 9 yıl ila 1 yıl 8 ay arasındaki cezalara çarptırıldı. Kararda N.Ç.’nin kendi rızasıyla ilişkiye girdiği belirtildi"
12 yaşında neler yapıyordunuz?
Ben oyuncak bebeklerime elbise dikip arkadaşlarımla yakartop oynuyordum.. Babam henüz hayattaydı ve seks kavramı o günlerde bana uzaktı..
12 yaşındaki bir çocuğun gözyaşlarına bakmadan, onun kendi rızasıyla 33 kişiyle cinsel ilişkiye girdiği hükmünü veren insanlarla aynı topraklarda yaşıyor, aynı havayı soluyor olmaktan büyük utanç duyuyorum...
Uçkuru düşük sapık herifler size gelince umarım cezaevine girince sizi de sıradan geçirirler..

Pazar, Eylül 26, 2010

Bu bir özeleştiri aslında...

Kabul ediyorum, bu aralar fazla dağıttım.. Bu yazı deli-dolu, renkli ve eğlenceli geçireceğime dair kendime verdiğim sözü tuttum ama amacımı aştım.. Çok anlamsız ve gereksiz hareketler sergiledim, bunların sonucunda çok güldüm, çok eğlendim ama ben, ben olmaktan çıktım..
Bu sabah 10 yıllık arkadaşımdan sıkı bir fırça yedim, "kendine gel" ile başlayan ve sıralanan cümleler birbirini kovaladı telefonda.. Yaptıklarımın, olanların farkında değildim sanki, yataktan zorla kaldırılmış ama hala uyanamamış gibi, rüya gibi hatırlıyorum her şeyi..
Tatille tüm bağlarımı koparıp İstanbul'a dönünce yazın ağırlığı üstüme çöktü.. Yorgunum ve bu yüzden bir süre izole bir hayat yaşamak istiyorum.. Sadece işim, evim ve en yakınlarımın içinde olduğu bir hayat.. Temizlik vakti geldi anlayacağınız..
Bu yaz blogu çok ihmal ettim ama sebebi vardı.. Yaşadıklarımı yazdıkça önce hafifliyormuş gibi hissediyordum, oysa ki üstümdeki ağırlık bir kat daha artıyordu öyle hissediyordum.. Geçti, bu bir süreçti ve geçti...
Bu bir özeleştiri aslında, yazıyorum ve sıyrılıyorum...

Pazartesi, Eylül 13, 2010

Sezonu kapattım

I'm back in town dedim, sonra her hafta sonu soluğu Gümüşlük'te aldım.. Bütün bir yaz Cuma-Pazar havalimanlarına koştum.. Bu yaz tüm maaşımı uçak biletlerine yatırdım :)
Mutluyum. Kendime verdiğim sözü tuttum. Renkli, eğlenceli, deli dolu bir yaz geçirdim ama sonunda beklenen oldu, yaz bitti ve Cer sezonu kapattı..
Biraz olsun kendime gelince, tatil sonrası depresyonunu atlatınca bloguma gereken ilgiyi göstericem..