Cumartesi, Ağustos 29, 2009

Bir tatil insanın hayatını değiştirebilir mi?

O kadar çok söyledim o kadar çok istedim ki sonunda oldu. Kaş'a gittim ve hiç istemeyerek döndüm. Çok güzel insanlarla tanıştım. Daldım, batıklar, balıklar ve su kaplumbağaları arasında yüzdüm. Her şey tahmin ettiğimden de güzel oldu.
Bir hafta önceki kin kusan halimden de eser yok. Kimseye kızgın ya da kırgın değilim, bütün kötü duygularımı bir kenara attım gitti. Hayatım için sürekli ertelediğim kararları nihayet verdim. Yeni başlangıçlar yapmaya da hazırım. Artık çok huzurluyum...

Çarşamba, Ağustos 19, 2009

İyi Temenniler (!)

Geçen hafta beni arayıp, bana destek olan -bilmeyenler için söylüyorum, çok zor bir hafta oldu çünkü genel yayın yönetmeninin yerine bakmak zorunda kaldım- bütün arkadaşlarım, sizleri seviyorum canlarım ciğerlerim :)

Tatilde olduğu ve totosunu sıcak kumlara sürdüğü halde beni aramayanları ise esefle kınıyorum..(91 bey bu bahsettiğim siz değilsiniz, alıngan bi kişilik olduğunuzu bildiğimden araya parantez açtım)
O bahsettiğim kişiliğin tatili tahminlerimce o kadar iyi geçti ki (artık o tatili iyileştiren hangi sarışın, kumral ya da esmerdir bilemiyorum ama) beni arama zahmetine girmek istemedi, şu saatten sonra da aramasın diyoruz ama yine de kendisi için iyi (!) temennilerimizi sıralıyoruz

-150 kilo olsun, çok severek aldığı pantolonu kıçında yırtılsın
-Babası, çok severek aldığı ve dünyanın parasını verdiği ayakkabılarını çamurlu arsada kullansın
-O çok dikkatle taradığı, binbir farklı ürünle şekil verdiği saçları dökülsün
-Gün boyu onu anlamayan salaklara iş anlatmaya çalışsın
-Bende bıraktığı gömleklerin, t-shirtlerin üstüne koca bir bardak buz gibi su içsin
-Bodrum'da benim arkamdan çevirdiği işlerin hepsi onun başına gelsin
-Benden sonra gerizekalı, marka düşkünü, kafa kopartan küçük bir cadde yosmasına rastlasın, onlar tarafından sömürülsün

Daha da uzatıp şirretleşirdim ama bu yüzümü herkesin görmesine gerek yok.

Çarşamba, Ağustos 12, 2009

Hadi ama bekliyorum!


Yorgunum, yoruldum.. Dolu dolu kahkaha atmaya, sevdiğim bir şarkıcının konserine gitmeye, istediğim bir filmi izlemeye, güneşin beni kavurmasına, kumlarda yürümeye, buz gibi bir suya balıklamaya atlamaya, dalmaya, balıklarla oynamaya, kimseye aldırmadan dansetmeye, iki tek atmaya, güzel bir şarap içmeye, çakırkeyf hatta belki sarhoş olmaya, dostlarımla dertleşmeye ihtiyacım var..
İsteklerimden birini ya da birkaçını ya da hepsini gerçekleştirebilecek arkadaşlarım, bi zahmet beni dürtükleyin artık, bi sallayın da üzerimdeki şu ölü toprağı gitsin.
Eee hadi ama bekliyorum..

Pazar, Ağustos 09, 2009

..........

Kendimden sıkılmaya devam ediyorum, izne kadar bu haftalar nasıl geçicek bilmiyorum. Sabah kargalar uyanmadan şirkete gitmek ve gecenin kör karanlığında eve dönmek beni bitirdi.
Kendimde değilim, burda değilim, başka yerlerde bambaşka insanlarlayım.. Bu bunalımım ya tez zamanda geçer ya da kurduğum imkansız hayaller gerçek olur umarım....