Cuma, Mayıs 29, 2009

Bugün bitsin artık

Canım sıkkın, şirketteki gergin hava beni de iyiden iyiye gerdi. İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Yazı yazmak bile istemiyorum ki ben yazıdan para kazanıyorum...Şu gün bir bitse, bitse artık...

Cuma, Mayıs 22, 2009

Nefret edilesi insan tipleri

Hiç hoşlanmadığım hatta nefret ettiğim insan tiplerini sıralamak istiyorum çünkü içimi dökmem gerekiyor. Eee blog da bunun için var...

- Yalancılar.. Kastettiğim şey beyaz yalanlar değil ama bilerek, isteyerek ve planlayarak yalan söylenmesinden bahsediyorum
-Aradığımda telefonunu meşgule düşürenler. İşi olanları anlarım o ayrı, onlar zaten daha sonra ararlar
-Verdikleri sözleri tutmayanlar
-İş yerindeki bir arkadaşımın tarifiyle beni 'lastik' gibi gerip gerip bırakan insanlar
-Çalışırken rahatsız edenler
-Yapılan hatanın ardından "özür diledim ya, daha ne istiyorsun" diyenler ki yine kastettiğim şeyler insani hatalar değil, daha büyükleri...
-Konu hakkında hiçbir bilgisi olmadığı halde ahkam kesen insanlar
-Kendi sorunlarını çözülemeyen, dünyanın en büyük problemleri gibi gösteren ve siz dertlerinizi anlatınca da "aman kedi g.tünü görmüş, yara sanmış" diyenler
-Benim babam senin babanı döver kalıbından çıkamamış gerzekler
-Patrona yaranıcam diye n'apıcağını şaşıran yalaklar
-Terkedilince aşkı depreşenler
-Kendisine verilen şansları anlamayan egosu şişikler
-Ağzını parayla açıp markayla kapatan aşağılık kompleksliler
-'Küçük dağları ben yarattım, büyükleri babamdan miras' edasıyla ortalarda gezinenler
-Aldatanlar, aldatmaya yeltenenler ve bir de bunu eline yüzüne bulaştıranlar
-Karşısındakine iltifat etmek isterken bunu beceremeyenler ve kendini ezenler vs....
....dahası gelecek ama işlerim birikti.. Geniş bir zamanda devam edicem, içimdekileri tam dökemedim...

Perşembe, Mayıs 21, 2009

Kabul ediyorum, iradem zayıf

4 gündür başımda bulunan hastalık belasını kısmen savmış bulunmaktayım, hala burnumdan nefes alamıyorum o ayrı... Ama ama ama "mikrop saçıyorsun" nidalarıyla eve gönderilmek işin ballı kaymaklı tarafıydı ki bu kısım evde yatarak dinlenilmesi gereken bir süreç olmasına rağmen öyle geçirilmedi ;) Kendimi alışverişe vurdum, bunu daha önce de belirtmiştim zaten..
Bir kadının iradesini test ettiği alan olan alışveriş konusunda sınıfta kaldım. Yemeye, içmeye, sigaraya, alkole karşı dayanabilen bu bünye, cepte parayı görünce ayakkabılara, elbiselere dayanamadı. Ne hikmetse yakın arkadaşımın ayın sonunda evleneceği, cepteki parayı tükettiğim gün aklıma geliverdi. Ne alıcam ben şimdi bu kıza yahu....

Çarşamba, Mayıs 13, 2009

S.O.S.

İşi çok kafama takmaya başladım, bunun bir adım sonrası işkoliklik diyeceğim ama o da değil, zira ben çalışmaktan zevk alan insan grubuna girmiyorum.. Kendimi başka şeylerle meşgul etmeye çalışsam da olmuyor. Her şeye çabucak sinirleniyorum, kimseye katlanamıyorum. Sanırım tatil zamanım geldi :(

Pazartesi, Mayıs 11, 2009

Paranın satın alabileceği mutluluklar

Dalış eğitiminin teori kısmı bitti, sınavı da geçtim. İş sadece pratiğe dökmeye kaldı. Keyifli eğlenceli bir hafta ve masajlar, bakım kürleri arasında bol bol dinlendiğim hafta sonu geçirdim. Pazartesi sendromunu da ancak aştım.
Hayatımda radikal kararlar aldım ve onları uygulamaya başladım. Bu yaz benim için çok renkli geçecek sanırım :)

Perşembe, Mayıs 07, 2009

Yine dört ayak üstüne düştüm

Bu dalış konusunda bilmem gereken ne kadar çok detay varmış. Gece 2 saat eğitim aldım ve bu aynı şekilde 4-5 gün sürecek ama güzel yanı ev ortamında yayıla yayıla olması. Sarı kafa börekler, kekler eşliğinde bizi beslerken tek yaptığım şey yayılıp eğitmeni dinlemek, yine dört ayak üstüne düştüm :)
Eğitim bitince sınav olucam, sonrasında bir havuz dalışı ve bröveyi almak için denizde de pratik sınavı. Gelecek ay Ayvalık yolcusuyum...
Kaş planları hala var ama asıl bizi heyecanlandıran mavi dalış turu oldu. Teknede 7 gün, günde 3 dalış.
Amaaaan oy oy oy dereyi görmeden paçaları sıvamak, şu an benim yaptığım oluyor heralde :)

Çarşamba, Mayıs 06, 2009

Beklentiler

Dün gece üstün resim yeteneğimle (!) hayallerimi çizdim. Hıdrellez ya, adettendir istemek gerekir, bir nevi secret işte. Çizerken gördüm ki aslında çok da büyük beklentilerim yokmuş..
Hepsi gerçekleştirilebilir hayaller, sadece biri dışında. O birinin gerçekleşmesi için de sadece benim çabam yetmiyor, o noktada da Hızır amca devreye giriyor, umarım.

Salı, Mayıs 05, 2009

Çocuktuk, güzeldik

Bahar geldiği için keyifli, iş yüzünden bir o kadar da stresli günler yaşıyorum. Hayatımda her şey bir tek üniversite zamanımda aynı oranda iyi gitmiştir heralde, ahh kıymetini bilemedim o yıllarımın :)
Beyazıt'ta okudum ben. Okula gider bazen derslere girerdik, bazen de -hava da güzelse- canımız amfiye tıkılmak istemez kendimizi Taksim'e ya da Sultanahmet'e atardık..
6 arkadaş Pano'da şişelerce şarap içer (o zaman daha mı ucuzdu acaba?), durmadan konuşurduk. Gelecek hayallerimizden, ideallerimizden, yapacaklarımızdan. Çok çocuktuk, çok güzeldik, çok umutluyduk..
Sonra çalışmaya başladık, zorlandık çünkü hiç bizim hayallerimize benzememişti çalıştığımız yerler. Sonra işsiz kaldık, aylarca iş aradığımız oldu.
Gönül ilişkileri de yıprattı bizi. Sevgililer geçti her birimizin hayatlarından, kimi çok mutlu etti, kimi çok yaraladı. Bazısı da yaralayarak sevdi..
Sonra o umutlu çocuklar öyle ya da böyle hayata boş gözlerle bakan kadın/adamlara dönüştüler. Kimimizin ilk kırışıklıkları çıktı göz kenarlarında, kimimiz saçlarını feda etti bu yolculukta.
Dönüp bakıyorum da bir daha hiç öyle dolu dolu gülmedim, öyle sivri kahkahalar patlatmadım...

Pazartesi, Mayıs 04, 2009

Lacivert

Tatilimi planlıyorum şimdiden.. Dalış eğitimi alıyorum ya, tatil planını da dalmak oluşturuyor haliyle.. Kırmızı kafamın sevgilisiyle gittiği tatilde çektiği fotoğrafları gördüğümden beri Kaş'a gitmek istiyorum. Daha önce gitmedim mi, gittim ama bu yıl daha çok istiyorum. Lacivert denize balıklama atlamak, deniz altını keşfetmek, balık yemek-rakı içmek, hiçbir şey düşünmeden dinlenmek istiyorum.
Geçen haftadan beri hiçbir şey umrumda değil.. Lacivert deniz ve beyaz şezlonglar üzerine hayal kuruyorum sadece :) Mutluyum..

Cuma, Mayıs 01, 2009

Benim yaptığım 7/24 çalışmak

İşçi Bayramı ve ben işimin başındayım, hala... Resmi tatiller, bayram tatilleri, 1 Ocak vs... her zaman her zaman çalışıyorum.. Karşılığını alamıyorum, takdir edilmiyorum, bir sürü dangalakla uğraşıyorum, sinir krizleri geçiriyorum ama yine de çalışıyorum..
Bayramımı da çalışarak kutluyorum işte...