Pazartesi, Haziran 01, 2009

Bahtsız gelinin mutlu sonu

Yakın arkadaşlarımdan birini evlendirdik Cumartesi günü. Kızdaki bahtsızlık, o çok bilinen çöldeki kutup ayısı sözü ile yarışır derecedeydi. Evlendirme dairesinde cici çiftimiz tam masaya oturdu, elektrikler kesildi o sırada jeneratör arıza yaptı. Salonun havalandırması elektriğe bağlı olarak durdu. Tam bir saat arızanın giderilmesini bekledik, olmadı. Mikrofonlar da çalışmayınca nikah bağır çağır kıyıldı :)
Bu ertelenme diğer nikahları da erteledi, takı kuyruğu denilen o anlamsız alanda 3 gelin ve misafirleri azap çekti.
Buna rağmen fındığım inanılmaz bir olumlu ruh hali içindeydi ki 'Onca sene bekledim, bu nikah öyle ya da böyle kıyılacak' der gibiydi. Ben olsam tüm şirretliğimle sağa sola saldırıyor olurdum.
Tüm bu aksiliklere rağmen rum meyhanesindeki düğün yemeği çok hoş oldu, sevgili sirtaki oynadı (evet sirtaki denilince benim de aklıma ilk 'Zorba' gelir) , ben de pistten inmedim, yine o içimdeki Asena'yı çıkardım ortaya..
Düğünleri sevmiyorum ama yakın arkadaşların düğünleri eğlenceli oluyor..