Salı, Mayıs 05, 2009

Çocuktuk, güzeldik

Bahar geldiği için keyifli, iş yüzünden bir o kadar da stresli günler yaşıyorum. Hayatımda her şey bir tek üniversite zamanımda aynı oranda iyi gitmiştir heralde, ahh kıymetini bilemedim o yıllarımın :)
Beyazıt'ta okudum ben. Okula gider bazen derslere girerdik, bazen de -hava da güzelse- canımız amfiye tıkılmak istemez kendimizi Taksim'e ya da Sultanahmet'e atardık..
6 arkadaş Pano'da şişelerce şarap içer (o zaman daha mı ucuzdu acaba?), durmadan konuşurduk. Gelecek hayallerimizden, ideallerimizden, yapacaklarımızdan. Çok çocuktuk, çok güzeldik, çok umutluyduk..
Sonra çalışmaya başladık, zorlandık çünkü hiç bizim hayallerimize benzememişti çalıştığımız yerler. Sonra işsiz kaldık, aylarca iş aradığımız oldu.
Gönül ilişkileri de yıprattı bizi. Sevgililer geçti her birimizin hayatlarından, kimi çok mutlu etti, kimi çok yaraladı. Bazısı da yaralayarak sevdi..
Sonra o umutlu çocuklar öyle ya da böyle hayata boş gözlerle bakan kadın/adamlara dönüştüler. Kimimizin ilk kırışıklıkları çıktı göz kenarlarında, kimimiz saçlarını feda etti bu yolculukta.
Dönüp bakıyorum da bir daha hiç öyle dolu dolu gülmedim, öyle sivri kahkahalar patlatmadım...